Cuma, Mart 29, 2024
Ana SayfaGÜNCELYENİ NESİL KARİYER

YENİ NESİL KARİYER

YENİ NESİL KARİYER:

CAHİLLİK

Bir bilgenin bilmediği şey, bir cahilden daha fazladır. Şimdi bu sözden, cahil bir kişinin bilge bir kişiden daha çok şey bildiği sonucunu çıkaran, su katılmamış bir cahildir. Neden mi? Kişinin bilgisinin artması bilgisizliğini de artırır; bilgisizliğinin farkına vardırır. Böylece daha çok soru biriktirir. Daha çok soru, daha çok bilgisizlik demektir. Bilgeliğe de ancak böyle ulaşılabilir. Şimdi kimine “tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan” gibi gelmiş olabilir. Ama tam öyle değil. Öyle düşünenlere şifa dilerim. Tabi cahil kimdir sorusunu yanıtlamaz isem söylediğim tüm bu sözler havada kalır. Peki, cahil kimidir o halde? Cahil: kendini kandırma kapasitesi en yüksek olan kişidir. Bilgeyle arasındaki en temel fark da budur işte.

GELİŞİNE VURDUM

Kendini başarılı buluyorsan şayet, hedefini küçük koymuşsan demektir dostum. Ayrıca “başarı ahlaksızlıktır” (düşünmeye değer) bunu yeni öğrendim. Ve hayat tecrübem gösterdi ki, insana en yakışan duygu merhamet ve kendini olabildiği karar az ciddiye almaktır, başarı değil. Böyle düşününce daha iyi anlayabiliyorum; kişinin hayatında sadece birkaç tane kavşak yok; zira her an bir kavşak! Hâsılı, mucize yok, “doğru bakış/duruş” var. En basitinden, yüzündeki çizgileri gizleye çalışan insanlar görüyorum. Bizi geçmişten geleceğe taşıyan o çizgilerin bir hikâyesi var oysa. İnsanlar onu “başarısızlık” hikayesi diye okuyor. Nasıl olur da onlardan bu kadar kolay vazgeçersiniz; gerçi onlar vefalıdır, (Kasımpaşalı değil) sizden vazgeçmez. Geçmiş, gelecek derken, saatin hep şimdiyi gösterdiğini kavramakta aciz kalıyoruz çoğu zaman. Her ânı merhem yapamayana, her an zehir olabilir gerçi… Güzelleşmek uğruna nelere katlanmıyor ki insan. Eğer son tahlilde muradınız oysa; “en seksi organ beyindir”. Harici kısımları/düşünceleri fazla abartmayın. Futbolcunun gelişine vurup gol atması gibi, sözcüklere gelişine vurdum, umarım kaleye değil ama iyi bir yere varmıştır. Tekrar hatırlatalım: “başarı ahlaksızlıktır”; bunu bir daha düşünelim. Yeryüzü “başarılı” insanların elinde yok oluşa gidiyor çünkü!

NOKTA

Hani, özellikle “milli bayramlar” geldiğinde “damarlardaki asil kan” dan bahsediliyor ya inanmayın, öyle bir şey yok! Zira insanların her türlü politikaya modifiye olma özelliği çok yüksek. Bu nasıl gerçekleşiyor peki; önce insanları ihtiyacı olmayan bir şeye/ fikre ikna ediyorlar, sonra ihtiyaç olmayan kişi ya da politikanın kölesi yapıyorlar. Bunu başaran kişiye politikacı; mevzuya da politika diyorlar. Sonra bunu “dava” ilan edip, mistik ifadelerle kutsuyorlar. Hemen söyleyelim, politik bir “dava” asla “kutlu” bir dava değildir. Kutlu olan tek fikir adalettir. Çünkü politikanın adaletle hiçbir ilgisi yoktur. Yeryüzünde ne kadar adaletsizlik varsa politikanın ürünüdür. Daha da fazlası; yeryüzündeki tüm politikaların gizli niyeti/ konusu/ amacı; militarizmi beslemek, kin’i artırmaktır! Bu minvalde bayramlar, politikanın konusudur, damarlardaki asil kanın değil. Nokta!

Ali Riza Gelirli
Ali Riza Gelirli
Kartal'ın Sesi Gazetesi yazarı
İLGİLİ HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -

En çok okunanlar

Son Yorumlar

Zehra Sayar on Yılbaşı
Deniz Özlem Er on Yılbaşı