Cuma, Nisan 26, 2024
Ana SayfaKÜLTÜR SANATEylül’de Deniz Bir Başkadır

Eylül’de Deniz Bir Başkadır

Kartallı yazar Mehtap Genç ile ilk kitabı Eylül’de Deniz Bir Başkadır’a dair bir sohbet gerçekleştirdik.

Yüksel FIRAT

Mehtap Genç’in Eylül’de Deniz Bir Başkadır kitabındaki hikayeler, günlük hayatta deneyimleyebildiğimiz, hiçbirimize yabancı olmayan gerçeğe yakın ve “uçurumsuz” ilişkileri anlatıyor. Yazar, hikayelerini kurgularken bir taraftan gerçeğe en yakın olan, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir şekilde yazarken; bir taraftan da yazdıklarını şiirsel bir zenginlikle süsleyebilmiş.

Yazma eylemi sizin için ne anlam ifade ediyor? Yazmaya nasıl başladınız ve kendi içinizdeki hangi ihtiyacı gidermenize yardımcı oldu? Bir anne olmanın yazarlığınız ve yazdıklarınız üçerindeki etkileri nelerdir?

Yazmak; duş alarak bedenini temizlemekle eş değerdir. Zihnindeki kalabalığı yazılara aktarmak ve karmaşadan arınarak duruluğa kavuşmaktır benim için yazmak… Yazarak ruhumu dinç tuttuğumu düşünüyorum. O yüzdendir ki hayatta gelişen negatif olaylara karşı isyan etmektense kaleme dökerek kurtuluyorum yüklerimden.

Yazmaya daha ortaokul yıllarında başladım. O zamanlar şiir ve deneme yazıları yazmak keyifli bir anı olurken, zamanla bu anıları insanlara aktarma içgüdüsü ile dolup taştım. Neden paylaşmayayım ya da neden kendime saklayayım gibi sorular sorar olmuştum kendime. Zira sevilip sevilmeme korkusunu bile düşünmeden kalkıştım bu işe.

Anne olmak yazdıklarıma etki etmese de yazarlık kısmına elbette ki müdahale eden bir durum haline geldi. Yazmak zaman ve düşünce işi… Üç çocuk sahibi bir anne olarak ne fazla zamanım ne de düşüncelerimi yazıya dökecek kadar berrak bir zihnim vardı. Her şeye rağmen kıyıdan köşeden ayırdığım vaktim ve geceleri yarattığım sessiz bir ortam sayesinde yazma aşkından vazgeçmeden başladığım hikayeyi sonlandırdım. Çünkü hayat başladığın hiçbir işi yarım bırakmaya değmeyecek kadar kısa ve nankördür.

Yazdıklarınızı Wattpad gibi sanal bir ortamda yayınlamanızın özel bir sebebi var mıydı? Kitabın oluşum sürecinde, Wattpad aracılığıyla okurlarınız ve yayınevi ile kurmuş olduğunuz ilişkinin nasıl bir etkisi oldu? Ne gibi avantajlar veya dezavantajlar sağladı?

Wattpad üyeliğim ilk başlarda okumaktan ibaretti. Zamanla okuduğum hikayelere kendimce eklemeler, çıkarmalar yaparak kurguları sorguladığımı fark ettim. Ben neden yazmıyorum sorusunu kendime defalarca sormam neticesinde yazma, daha doğrusu sosyal bir platformda yazma dürtüsü ile başladı bu serüvenim. Önceleri şiir ile başladığım bu yola zamanla kurgularım ile devam ederken okurlar tarafından yazdıklarımın sevilmesi ile daha da istikrar ile yazmaya başladım. Belli başlı bir kitleye ulaşmamın ardından böylesi sevilen bir hikayenin kitap sayfaları ile buluşması gerektiğini düşünerek bir adım attım ve şuan bulunduğumuz konuma geldik.

Wattpad her yaştan oluşan okur kitlesi ile yazar ve okuru buluşturan etkili bir platformdu ve bu biz yazarlar açısından bulunmaz bir nimetti. Yazdıklarını maddi bir gelir gütmeden okura sunmak ve eğer kalemin güçlü ise bunun karşılığını takdir ile almak bile kafi geliyordu. Yazar bu platform sayesinde kendi kendini deneyimliyor ve kalemini sağlamlaştırmak adına istediği doğrultuda hayal dünyasının kapılarını okura açıyor. Okur beğeniyor ve arz-talep olayı gerçekleşiyorsa kurgu kitaplaşma sürecine sorunsuz bir şekilde ulaşıyor. Özet olarak geçecek olursam eğer, amacına göre kullanılan her platform gibi Wattpad’de bir nimet haline geliyor.

Eylül’de Deniz Bir Başkadır, okuruna ne vaat ediyor? Okur bu kitapta neyi bulacak, hangi duyguları deneyimleyecek?

İlk olarak okurlardan aldığım ilk tepki “Bu hikaye gerçek mi?” oluyor. Hikayenin gerçeklik payı yok, tamamen kurguya dayalı fakat insanlara böylesi bir gerçekliği nakşettirmiş olmak gurur verici bir durum. Eylül’de Deniz Bir Başkadır kitabının okurlara vaat ettiği temel şey sorgulama duygusu ve empati… “Ben olsaydım ne yapardım? Acaba daha farklı davranabilir miydim?” gibi sorular başta geliyor. Aslında kitaptaki karakterler, gelişen olaylar hayatın içerisinden alıntı durumlar. Uçuk ve hayat akışına ters düşen olgulardan ibaret değiller. Tam da bu yüzden bizden biri olan karakterlere duyulan yakınlık hissi sayesinde kurulan bağ kuvvetli oluyor. Bu yüzdendir ki okuyan kitapta biraz da kendinden bir şeyler bulacak.

Yazdıklarınız salt bir öykü tanımından ziyade; şiirleşmiş, şiirle arasında bir bağ kurmuş öyküler aynı zamanda. Yazdıklarınızın, edebiyatın alışılagelmiş tanım ve kalıplarının dışına çıkmış olması hakkında sizin görüşünüz nelerdir? Okurların bu konudaki genel görüşleri nelerdir?

Şiirsel anlatıma sahip bir hikaye olan Eylül’de Deniz Bir Başkadır kitabı sanırım insanların ruhuna bu şiirsel anlatım sayesinde dokunuyor. Tek düze yazım stiline vakıf olamayan bir kaleme sahibim. Bunun sebebini ise her şeyden önce şiir yazıyor olmaya bağlıyorum. Şiirlerde verilmeye çalışılan duygu yoğunluğu ve hissiyat fazlalığının hikayelere sirayet ederek ruha büründürüyor olması hoşuma gidiyor. Karakterlerin içsel dünyasında yaşadığı olayları yoğun bir şekilde okura aksettirirken bunu kelimeleri raks ettirerek yapmak bana zevk veriyor, okura ise his geçişi… İşte bu noktada okurlardan aldığım genel tepki “okurken hikayenin içindeymişim gibi bir hisse bürünüyorum” oluyor.

Orta halli bir mahalleyi ve günlük hayatın içerisinde var olan “uçurumsuz” ilişkileri anlattığınız bu kitapta, anlatının bu eksende şekillenmesi sizin geçmiş deneyimlerinizle ve yaşamınızla ne kadar ilintili?

Bu soruya ilk olarak küçük bir tebessüm bırakarak cevap vermeye başlıyorum. Daha önce de dediğim gibi genel olarak okurlardan aldığım ilk tepki bu oluyor. Ama açıkça söylemek gerekirse hikaye tamamen kurgu üzerine kurulu. Elbette kendi hayatım içerisinden kattığım bazı olaylar mevcuttur. Mahalle baskısı, ailenin örf ve adetlere yönelik düşünce tarzı, çocukluk anıları… Bunlar toplumumuzun genelinde benzeri yaşanan durumlar. Sadece gidişata yön veren aklımız ve kalbimiz olurken benzeri hayatlar yaşıyor olmamız kaçınılmaz…

Sizin gibi, yazma eyleminin içerisinde olan yazar adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?

Yazmak bir eylemken, kalemi güçlendiren şeyler okumak ve yazarak kendini geliştirmek. Yazma hayali olan her bir bireye naçizane tavsiyem şudur ki, bol bol okuyun ve karalama da olsa yazın… Ve asla pes etmeyin, zira umut etmek başarmaktan bir adım önde gelir.

Eylül’de Deniz Bir Başkadır kitabı hangi yazarlardan izler taşımaktadır? Sizin okumaktan keyif aldığınız, ilham aldığınız veya örnek aldığınız yazarlar kimlerdir?

Birçok yazar ve şairden alıntı barındıran kitabın içerisinde örnek alınan esas kitap Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna’sıdır. Hikayenin akışına uygun olarak yerleştirilen alıntılar Sabahattin Ali’ye olan hayranlığımdan kaynaklı olabilir. Türk edebiyatı içerisinde kalemine tutku ile sarıldığım iki isimden bir diğeri ise Nazım Hikmet’tir. Her ne kadar geriden gelen yeni nesil şiiri sevmiyor olsa da, edebiyatımıza yön veren ve şiire ruh katan şairlerimizden de şiirler serpiştirilmiş halde kitabın içerisinde mevcuttur. Bu sayede şiirleri birçok okura sevdirdiğimi ve Sabahattin Ali okumalarını sağladığımı söyleyenler oldu. Bu da benim için mutluluk getirisi sağlayan bir durum. Zira Eylül’de Deniz Bir Başkadır kitabının en azından bu gibi bir olumlu yanı olduğunu görmek ve bilmek bile benim açımdan onur verici bir durumdur.

Kartalin Sesi
Kartalin Sesi
Kartal'ın Sesi Gazetesi yazarı
İLGİLİ HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -

En çok okunanlar

Son Yorumlar

Zehra Sayar on Yılbaşı
Deniz Özlem Er on Yılbaşı