Çarşamba, Nisan 17, 2024
Ana SayfaMANŞETCHP'nin Adalar Adayı Erdem Gül: İnandırıcılığın yolu söz değil eylem

CHP'nin Adalar Adayı Erdem Gül: İnandırıcılığın yolu söz değil eylem

CHP’nin Adalar Belediyesi Başkan Adayı Erdem Gül: Adalar’da farklı kimlikler barış içinde yaşıyor, bu Türkiye için bir model.

Kartal’ın Sesi Gazetes- İstanbul’un Adalar İlçesi CHP Belediye Başkan Adayı Erdem Gül Evrensel’e konuştu.

Eminönü’den Adalar’a giden vapur havalar henüz tam ısınmadığı halde oldukça kalabalık. Ayakta durmak için bile az yer var. Çoğu yabancı turist. Burgaz, Kınalı, Heybeliada’da inenlerin sayısı az. Ana hedef Büyükada. Büyükada’daki seçim faaliyeti ise vapur yanaşırken göze çarpan dev pankartlarla kendini belli ediyor. Ada’nın merkez sokaklarında da insan kalabalığıyla parti bayraklarının kalabalığı birbirine karışıyor.

AKP ve CHP’nin yanı sıra DSP bayrakları da dikkat çekici. Küskün CHP’lilerin bir kısmının DSP’ye çalıştığı söyleniyor. Adalar Belediyesini iki dönemdir yöneten CHP’nin bu seçimdeki adayı ise Gazeteci Erdem Gül.

“ADALILARDAN BÜYÜK SICAKLIK GÖRDÜM”

Uzun yıllar gazetecilik yaptıktan sonra belediye başkan adayı olan Gül ile görüşüyoruz. Ankara’da yaşadığı halde Adalar’a aday gösterilmesi gerekçesiyle CHP’nin yerel örgütü istifa etmişti. Sohbete buradan başlıyoruz. “Hem siyasetin kendi doğasındaki, iktidardan kaynaklanan çatıştırmacı üslup; tek tip, otoriter üslup nedeniyle hem de iletişimsizlik nedeniyle bu sorunlar yaşandı” diyor önce. Ama, geçen süre içinde bu sorunu büyük oranda aştıkları iddiasında: “Ben büyük bir sıcaklık gördüm Adalılardan. Artık kendimi Adalı kabul ediyorum. Sorunlarımızı masaya yatırıp, görüştüğümüz hemen her yerde, birlikte çözüm arama noktasına doğru gelmiş durumdayız.”

“İNSANLARIN İLETİŞİM KURABİLMEYE İHTİYACI VAR”

Masaya yatırılanların hangi sorunlar olduğunu ise şöyle anlatıyor: “Siyaset, hükümet bir süredir ötekileştirmeyi ve kutuplaştırmayı bir yönetim biçimi olarak uyguluyor. Bu da, korkunç bir çatışmacı iklim doğuruyor. Türkiye’nin istisnasız her yerinde demokrasi sorunu var, ifade özgürlüğü sorunu var, eleştiri hakkının gerçekleştirebilmesi sorunu var, düşünce özgürlüğü sorunu var. Bir de geçinme sorunu var. Gördüğüm en büyük talep ise şu: İnsanlar taleplerini anlatmak istiyor; birbirleriyle tartışmak, konuşmak, dertleşmek, seçtikleri belediyeyle ya da diğer kurumlarla sürekli iletişim içinde olmak, sorunlarının çözümü için konuşmak istiyorlar ama halkla bu bağlar koparılmış durumda. Ben o yüzden diyorum; AKP’nin sloganı ‘gönül işi’ ama halkla gönül bağı tamamen kopmuş durumda, kendilerinin bir gönül bağı kalmadığı için o sloganı kullanıyorlar zaten.”

“KENTLER VE İNSANLAR KONUŞULAMADI”

Erdem Gül, kurulabilen bağların ise sağlıklı olmadığını, yerel seçimlere giderken insanların ve kentlerin konuşulması gerekirken, siyasi iktidar nedeniyle bunun yapılamadığını söylüyor: “Seçim kampanyasında kentlerin, şehirlerin, insanların gelecekleri konuşulmalı; onların geleceğine dair çözüm önerileri ortaya konulmalı. Ama bu yapılmadı. Ne yapıldı? Bir beka tartışması ve bir de ‘Kim terörist, kim değil tartışması’ yaşadık. Bu bilerek yapılan bir gündem saptırmaydı. Siyasetin bu dayatmacı mantığı insanlarla, tabanla siyasetin arasına büyük duvarlar ördü. Bunu ortadan kaldırmamız lazım, bunun için uğraşıyoruz.”

“ADALAR’DAKİ DAYANIŞMA TÜRKİYE İÇİN BİR MODEL”

Genel siyasetle ilgili sorunlardan Adalar’ın yerel sorunlarına geçiyoruz. Erdem Gül, “İstanbul’un birbirine benzeyen onlarca ilçesi var ama Adalar gibi bir tanesi daha yok” diyor.  Buna da doğal, kültürel ve tarihi özelliklerini gerekçe gösteriyor ve ekliyor: “Adalar’da her türlü farklı kimlik bir arada yaşıyor. Bu kimlikler barış içinde yaşıyor, aralarında bir çatışma olmaksızın yaşıyor, dayanışma içindeler. Bunu biz İstanbul için, Türkiye için, bu çatışmacı ortama karşı bir model olarak görüyoruz. Türkiye’nin kardeşliğinin, birliğinin ve beraberliğinin de güvencesi olarak görüyoruz ve bu modeli öneriyoruz zaten.”

Gül’e göre tüm özelliklerine rağmen Adalar, İstanbul’un en geri bıraktırılmış ilçesi. Bunun nedenini “Saydığımız zenginliklere değer vermeyen bir iktidar var karşımızda” sözleriyle açıklıyor. Kendi çözümünü ise şöyle aktarıyor: “Kültür, sanat faaliyetini, entelektüel faaliyeti artıracağız. Adalar Türkiye’nin bir numarası olacak. Adalar geri bıraktırılmış. Biz tekrar koşar adım öne geçeceğiz”. Gül’ün Adalar’ın sosyal sorunlarına çözümü turizmin geliştirilmesi, “Dünya çapında bir tanıtım atağına geçeceğiz. Kalıcı kültürel, uluslararası etkinlikler gerçekleştireceğiz. Yeni misafirlerimizle de Adalar’ın gelirini yükselteceğiz” diyor.

“HALK ADALAR’IN KORUNMASINI İSTİYOR”

Adaların önemli sorunlarından biri imar planları. Mimarlar Odasının açtığı dava ile Büyükşehir Belediyesinin eleştirilen 1/5000’lik ve CHP’li mevcut belediyenin yine ticarileşmeyi ve konut stokunu artıracağı için karşı çıkılan 1/1000’lik planları iptal oldu. Erdem Gül’e, bu konudaki kendi planını sorduğumuzda halkla bu konuları konuştuğunu söylüyor ve anlatıyor: “İnsanlar, İstanbul ve genel olarak Türkiye’de uygulanan yağma, talan, betonlaşma, binalaşma anlayışının Adalar’da egemen olması gibi geleceğe ilişkin bir kaygı duyduklarını söylediler. Bizden istedikleri de asla bunlara geçit verilmemesi ve Adalar’ın korunması. Adalar’ı koruma bilincinin olması bizim en büyük güvencemiz. İlgili planlar iptal edilmiş durumda. Biz yeniden her kesimle konuşarak, Adalılarla konuşarak ama Mimarlar Odasıyla da konuşarak, yeniden Adalar’ın bir plana kavuşması gerektiğini savunuyoruz ama doğal ve tarihi yapısına asla dokunmadan.”

“ADALILARI KENDİMİZE, EYLEMLERİMİZLE İNANDIRACAĞIZ”

Erdem Gül, “Burada iki dönem CHP’li belediye vardı. Anlattıklarınıza bakıldığında bugüne kadar ciddi bir ilerleme görmüyoruz, o zaman neden inansın Adalılar size?” sorumuzu ise şöyle yanıtlıyor: “Şimdi yaz sezonu açılıyor, seçimlerden hemen sonra ilk yapacağımız iş, bütün kesimleri bir toplantıya çağırarak sezona nasıl hazırlanalım toplantısı yapmak olacak. Buradan başlayacağız. Nasıl inanabilirler? Bunun yolu söz değil eylem. Belediye halka açık bir yer olacak. Ben Adalıların sadece belediye başkanı değil, arkadaşı, dostu olacağım; halkın arasında olacağım. Bunun modellerini de farklı farklı meclisler yöntemiyle hayata geçireceğiz. Bunları yaparsak; her aşamada, her türlü sorunda konuşarak ilerlersek, farklı farklı görüşlerde olsak bile konuşma imkanımız olduğu sürece bu inandırıcılığı daha rahat sağlayacağız.“(İstanbul/EVRENSEL)

Kartalin Sesi
Kartalin Sesi
Kartal'ın Sesi Gazetesi yazarı
İLGİLİ HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -

En çok okunanlar

Son Yorumlar

Zehra Sayar on Yılbaşı
Deniz Özlem Er on Yılbaşı